Dijital kültüre odaklanan “Zamansız Meraklar” standı, İstanbul Contemporary Kısa Periyodik Stand Salonu’nda sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
Eserlerinde özgün unsurlara yer veren, deneysel bakış açılarını koruyarak üretimlerinde yenilikler sergileyen sanatçıları bir araya getiren stant, dijital dönüşümü sürece tanık olan sanatçıların bakış açısından yansıtıyor.
Sergide, dijital kültürü araştırma sürecinin düzenli bir unsuru olarak benimseyen ve yeni teknolojileri test etmeyi öncelik olarak gören sanatçıların ve sanatçı kolektiflerinin çalışmaları yer alıyor.
“Dijital kültürün etkilerini yansıtan çalışmalar inceleniyor”
Serginin ön gösteriminde basına açıklama yapan küratör Ümit Mesci, özellikle genç sanatçıların üretimine katkı sağlayan stanttaki eserlerin doğa, tarih, mimari, kent, kimlik gibi konuları merkeze aldığını söyledi. Tarih boyunca sanat üretiminde ön plana çıkan toplum ve toplum.
Mesci, stantta dijital kültürün etkilerini yansıtan eserlerin sanat tarihinin ilk döneminden günümüze kadar bir bütün olarak incelendiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Sergi, dijitalleşmenin mümkün kıldığı ifade tekniklerinin sanatçıların farklı temalara bakış açılarını nasıl dönüştürdüğünü kaydetmeyi amaçlıyor. Kesin sonuçlara ulaşmaktan ziyade sorgulamaya ve soru sormaya odaklanan sergi, sanatçıların araştırma ve ifadelerindeki benzersiz unsurları görünür kılıyor.”
“Ödüllü projeler ilk kez bu sergide izleyiciyle buluşuyor”
Küratör Nilay Dursun, standın araştırma geliştirme sürecinde İstanbul Çağdaş’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle düzenlediği “Dijital Sanat Alanında Genç Yapımlar” programının etkili olduğunu belirtti.
Müzenin, proje kapsamında “dijital üretim” odaklı, farklı disiplinlerde üretim yapan genç sanatçıları bir araya getirdiğini vurgulayan Dursun, şöyle devam etti:
“Yeni müze binamızın açılış hazırlıkları devam ederken uyguladığımız program, İstanbul Modern’in genç sanatçılarla hayata geçireceği çok yönlü çalışmaların başlangıcı oldu. Program süresince katılımcıların hazırladığı ve İstanbul odaklı projeler, Özellikle müzenin bulunduğu bölge de stant kapsamında değerlendirildi.Ödül kazanarak “Üretim desteği alan projeler arasında Yasin Arıbuğa-Toprak Fırat’ın ‘Tesadüf’ ve Beste İleri’nin ‘Sentimap İstanbul’ projelerini beğeninize sunuyoruz. İlk kez bu stantta seyirciyle buluşuyoruz.”
Sergi hakkında
Sergide, genellikle online mecralarda ve dijital uygulamalarda görülen üretim tarzlarına sahip çeşitli görüntü ve ifadeler, bunları farklı tekniklerle işleyen sanatçıların eserleriyle fiziki olarak müzede sunuluyor.
Küratörlüğünü Ümit Mesci ve Nilay Dursun’un yaptığı sergide Cem A., Atıf Akın, Ozan Atalan, Kerem Ozan Bayraktar, Mehmet Berk Bostancı, Cihad Caner, Yasin Arıbuğa-Toprak Fırat, Beste İleri, Alican İnal, Yelta Köm, Ebru Kurbak, Oddviz, Özcan Saraç, Ahmet Rüstem Ekici-Hakan Sorar, Meltem Şahin ve Berkay Tuncay’ın eserleri yer alıyor.
Müze koleksiyonundaki ana konularla ilgili olan stanttaki eserler, aralarında net sınırlar olmaksızın üç karede bir araya getiriliyor.
Dijitalleşmenin sağladığı yeni ifade olanaklarından yola çıkan ilk bölüm, dil ve anlatıma odaklanarak dijital araçların getirdiği yeni eleştirel düşünme alışkanlıklarına odaklanıyor.
Dijitalleşme ve sürekli dönüşen teknolojik araçların tartışma alanlarını doğa ve tarih ekseninde inceleyen ikinci başlıkta, bu yönelimle bir araya gelen eserler üreten sanatçılar, alanları incelerken aynı zamanda yapay zeka ve benzeri teknolojilerin rehberliğine de başvuruyorlar. Bilim ve sanatın kesiştiği noktada arkeoloji ve ideoloji gibi.
Serginin mimari ve kent tabanına odaklanan son alanında, İstanbul’un duyusal peyzajları ve kent topoğrafyasını oluşturan bileşenler dijital araçlar yardımıyla analiz ediliyor.
Sergi 11 Ağustos’a kadar görülebilir.
